Kadim Tomarların Etkileri

Çeviren: Ahmet Koçak

Kadim Tomarların okuma sırasında belli bir tehlikeyi beraberinde getirdiği Alimler arasında yaygın olarak bilinir. Etkilerin mekanizması, günümüze kadar büyük bir bilinmezlikti — gizli bilginin ve ilahi cezanın teorileri küçük bir araştırmayla yapılan boş spekülasyonların konusuydu.

Ben, Justinius Poluhnius, Kadim Tomarların okuyucularının başına gelen rahatsızlıkları en ince ayrıntısına kadar belgelemeyi üstlendim, gerçi nasıl ortaya çıktıklarının birleşik kuramı hala anlayamadıklarımın arasında ve bu gelecek çalışmamın konusu olarak yerini koruyor.

Etkileri dört gruba ayırdım, deneyime giden yolun okuyucunun zihniyle büyük ölçüde alakalı olduğunu öğrendim. Eğer tam anlaşılamıyorsa, umarım yerinde bir karşıtlaşma bunu düzeltir.

————————

Grup Bir: Toylar

Kadim Tomarların geçmişine veya doğasına yönelik hiçbir eğitim almamış bir kimse için, tomarın kendisi, etkin bir şekilde, hareketsizdir. Hiçbir kehanet okunamaz ya da bilgi edinilemez. Tomar cahillere bilgi vermeyeceği gibi herhangi ters bir biçimde eziyet de etmez. Görsel olarak Tomar, garip harfler ve sembollerle bezenmiş olarak görünür. Astronomilerini bilenler kalıp ve bağlantılarında sık sık takımyıldızları anımsattıklarını iddia ederler ama böyle varsayımlar, bu çalışmanın yapısı cahil denekler gerektirdiği için araştırmayı ilerletmeyi imkansız hale getiriyor.

————————

Grup İki: Savunmasız Zihinler

Bu, tomarları okumaya teşebbüsün azami tehlikesinin farkına varan grup, ikinci grup. Bunlar Kadim Tomarların doğasının anlayışına ve oradaki yazılanları gerçekten okumak için yeterli bilgiye sahip olan deneklerdir. Ancak, sahip olmadıkları şey, sonsuzluğun gözüne ilişmesinin zihin-parçalayıcı etkisinden kurtulmaya uygun disiplindir. Bu talihsiz ruhlar derhal, geri dönülemez bir şekilde ve tamamen kör olur. Yetkilerinin sınırını aşmanın bedeli budur. Tomar’ın sözü vardır, yine de körlükle beraber gizli bilginin bir parçası da yanında gelir — gelecek, geçmiş ya da varoluşun derin doğasının olup olmayışı kişinin kendisine ve çevresindeki yerine bağlıdır. Ancak bilgi yine de gelir.

————————

Grup Üç: Meditasyonla Anlayış

Tamriel’de yalnız, sadece Ata Güve Tarikatı’nın tomarları okurken kişinin zihnini tamamen koruyacak disiplini keşfettiği görünür. Onların çıraklıkları en sert zihinsel terbiyeyle geçmeli ve genelde ilk Kadim Tomarlarını okumak için manastırda on veya daha fazla yıl harcamalıdırlar. Keşişler bunun, üyelerin kendi güvenliği için olduğunu çünkü onların derecelerindeki daha sabırsız birçok Savunmasız Zihin’e tanık olduklarını söylüyorlar. Yerinde metanet ile bu okuyucular da kör olurlar ama Savunmasızlardan çok daha az şiddette. Görüşleri biraz kararır ama normal yazıları okuyabilmeleri için şekil, renk ve yeterince keskinliğini korur. Tomardan elde ettikleri bilgi yine bir kısmıdır — gördüğünü tam olarak anlamak ve ifade etmek için aşamalarca meditasyon ve üzerine derin düşünme gerekir.

————————

Grup Dört: Aydınlanmış Anlayış

Öncekiyle bu grup arasında bir süreç var, şimdiye kadar, sadece Ata Güve’nin keşişleri tarafından dikkatle incelendi. Devam eden okumalar sonrasında keşişler kademeli olarak daha da kör olmaya başlar ama daha büyük ve daha detaylı bilgiler edinirler. Uyanıkken ki zamanlarını vahiylere kafa yormaya harcarken, aynı zamanda zihinsel dayanaklılığın daha ileri derecelerine sahip olurlar. Her bir keşiş için, bir Sondan Bir Önceki Okuyuş günü vardır, Kadim Tomar’ın tek verdiği bilgi, keşişin bir sonraki okuyuşunun son okuyuşu olacağı bilgisidir.

Her keşiş için Sondan Bir Önceki Okuyuş’u farklı ve bilinemeyen bir zamanda gelir — keşiş kimsenin şiddetli kör oluşunu planlayarak tahmin etme ön çalışması tamamlanmıştır ama bu ileri aşamalara ulaşanların tümü artan körlüğün okumayı sivrilttiğini bildiriyor. Bazıları kavramın başka, görülmemiş algının, aslında, bu daha yüksek menzilde azalmaya devam ettiğini taslıyor ama ben böyle talepleri filozoflara bırakacağım.

Nihai Okuyuş’una hazırlanmak için, bir keşiş tipik olarak bir ömürlük vahiyleri yansıtmak ve zihnini son algısına atamak için toplumdan uzak bir yaşama çekilir. Bu son okuyuş üzerine, Savunmasız olanların bilginin peşinden koşması kadar emin bir şekilde sonsuza dek kör olur. Aydınlanmış kişi, yine de, anlayışını bir ömür boyunca kaybetmez ve genellikle ona gösterilenler hakkında daha bütünleyici bir görüşe sahip olur.

Bu kataloğun Kadim Tomarlar üzerinde fani anlayışımızı ileri götürmek isteyenler için kullanışlı olacağı umuldu. Güve rahipleri bu olaylara uzaklığını koruyor, okuyuşla gelen kademeli güçten düşüşlerini gururun sonucu olduğunu düşünüyorlar. Bu katalog, böyle bir çalışmayla meşgul olmak isteyenler için kullanışlı bir başlangıç noktası olarak hizmet etsin.

—- Anstius Metchim’e dikte edilmiştir, 4 Ağustos 126 İkinci Çağ

Share :