Ateş ve Karanlık

Çeviren: Gökhan

Düzenleme: Mehmet Güder

“Saygı değer Kardeşlerim, size nefretin denediği fakat bozamadığı kan bağlarımızdan dolayı hala kardeş olarak sesleniyorum. Eğer öldürülürsem ki artık kaçınılmaz görünüyor, bunu bilin kardeşlerim. Siz ve ben masum değiliz, dolayısıyla ortak kinimizin takdisi trajedi değil, korku olacaktır. Bu gizli iksirlerin, yataklarında boğulmuş kişilerin, ani okların ve kurnaz hançerlerin sessiz, gölgeli savaşının görebildiğim bir sonu yok. Barış için bir olasılık yok. Mum alevinin odamda oluşturduğu gölgeler hareketsiz. İşaretleri biliyorum… “

Bu not, Kuzeyli köyü olan Jallenheim’da terkedilmiş bir evin, zeminin altında, 2. Çağın 358. Yılında bulundu. O evde sessiz bir ayakkabı tamircisinin yaşadığı söylenirdi. Söylentilere göre o, Tamriel ‘te 34 yıl önce kanundışı ilan edilmiş bir suikast loncası olan acımasız Morag Tong’un bir üyesiydi. Ayakkabı tamircisi birden yok olduğunda, evi çok düzenliydi. Notun üstünde tek bir damla kan vardı.

Karanlık Kardeşlik ziyarete uğramıştı.

Bu not ve benzerleri çok nadirdir. Hem Morag Tong hem de nefret edilen oğlu Karanlık Kardeşlik geride kanıt bırakmamak konusunda çok titizdir. Üyeleri, emirlerin gizlerini açıklamanın ölümcül bir suç olduğunu bilirler. Bu, açıkça, tarihçilerin onların geçmişlerinin izini bulmasını çok zorlaştırır.

Morag Tong, birçok alime göre, Morrowind kültürünün başlangıçtan beri bir parçası olmuştur. Ne de olsa Resdayn’in tarihi, Morrowind’in eski adı; suikastla, kan kurbanıyla, din bağnazlığıyla ve kati emrin damgalarıyla dolu. Morag Tong’un Daedra Prensi Mephala’nın ihtişamı için öldürdüğü söylenir fakat bu yaygın varsayımlar çok nadiren tamamen doğru çıkar. Bence, Tong üyeleri daha önceki formları ek olarak, Mephala’dan daha yaşlı ve daha kötücül bir tanrıya tapmışlardır. Oblivion Prensi kadar korkunç olan, onların çok daha kötülere saygı göstermiş olmasıdır.

İlk çağdan kalan suikast fermanları, Morag Tong’un geçmiş felsefesine kısa bir bakış atmamıza olanak veriyor. Onlar bugünün fermanlarına benziyorlar ama çoğu, yüzyıllardır Alimlerimizin aklini karıştıran, şiir parçaları içeriyor. Fermanlarda ki “Peltek ıslıklı tıslamak”, “Eter’in tatlı etkisi”, “Ölümcül günahın kokuşmuş öpücüğü” ve diğer enteresan ve neredeyse delice olan bu eklemeler aslında öldürülecek kişinin adi, mekanı, ölüm vakti ve yeri hakkındaki şifrelerdir. Ayrıca Sithis adındaki kutsal ruhtan da direkt alıntılar vardır.

Morag Tong’un suikasttaki uzmanlığının kanıtları nadiren görülür. Birinin onların suikast girişiminden kurtuluşu çok olağanüstü ve nadir olup, sayılı örnekleri vardır. Bu onların ne kadar sabırlı olup, aletlerini ne kadar etkili kullandıklarını gösteriyor. Ünlü bir zırh ustasının malları arasında bulunan bir mektup parçası, bir süreliğine kasalarımızda saklanmıştı. Bu mektup, kimliği belirsiz bir Tong üyesi tarafından yazılmıştı ve emri için gereken silahların siparişini, silahlarda tam olarak aradıkları özellikleri içerip, Vounoura’dan, Tong un emekliye ayrılan üyelerini gönderdikleri adadan bahsediyordu.

“Seni, zanaatkarlığın, hançerlere verdiğin denge, kabza bölümündeki zarafetten dolayı kutluyorum. Bıçağın ağzı oldukça ince, zarifçe dövülmüş fakat kullanışlı değil. Atardamarlar için daha kalın ağızlı olmalıydı. Kestiğin zaman, damarın kendini kapayıp yeterli kan kaybını engelleme eğilimi var. İki hafta içinde Vounoura’dan, yeni aletlerini incelemek için ayrılıyorum. Umarım onlar daha tatmin edicidir.”

İkinci çağın baslarında Morag Tong ,her zaman olduğu gibi, Mephala ve Sithis’e kan ile taparak sessizce Tamriel’de yayıldı.

Morag Tong tarikatı ilk çağın 2920 yılında imparator Reman’i, ikinci Çağın 324 ünde de varisi Kral Versidae-Shae’yi katletti. Gölgelerde bekleyen suikastçılar, aniden ışığa çıktılar. Küstahlaşıp, tam anlamıyla cinayetlerle sarhoş oldular ve Kral’ın kanıyla duvarlara “MORAG TONG” yazmaya başladılar.

Morag Tong, Morrowind’de ki kendi vilayeti dışında, tüm Tamriel de, anında ve oybirliğiyle yasadışı ilan edildi. Sözde, batıda kendilerine bağlı kardeşleriyle bağlarını kopararak, halkın desteğini alarak eylemlerine devam ettiler. Öyle görünüyorki cismi varlıklarını, karanlık fermanları kabul edip, dokunulmazlık sınırları içinde öldürmekle kabul ettiriyorlardı…

Çoğu alim, Karanlık Kardeşlik’in, para için öldüren suikastçılar grubunun doğuşuna Morag Tong’daki dinsel ayrılıkların neden olduğuna inanıyordu. İki grubun bilinmeyenleri, sırları yüzünden dolayı tam olarak anlamak çok zor fakat mantıksal varsayımlar yapılabilir.

Morag Tong varlığını sürdürmek için Morrowind’de ki en kudretliye tapmış olmalı. O zamanlarda da, İkinci Çağ’da, taptıkları ancak Almalexia’nin Yargısı, Sotha Sil veya Vivec olabilirdi. Tong’un, Sithis ile birlikte taptığı Mephala’nın, Vivec’in Öngörüsü’ne sahip olduğu söylenirdi. Tong’un varlığını devam ettirmesi için gereken müsamahayı Vivec’ten alma olasılığından dolayı, Mephala yerine Vivec’e tapmaya başladığına dair varsayımlarda bulunmak pekte mantıksız olamaz her halde.

Morag Tong, bildiğimiz kadarıyla, Sithis’e tapmaya devam etti. Karanlık Kardeşlik ise dinsel bir birlik olarak sayılmadı, seküler bir organizasyondu, onlar altın karşılığı öldürüyordu. Gördüğüm kadarıyla, yine de Kardeşlik fermanlarında Sithis’e saygı gösterildiğinin somut kanıtları vardı.

Okuyucu “sorun neydi” diye sorar, buna ayrılık mı neden oldu? Nasıl oldu da çok yakın iki grup arasında böyle sessiz bir savaş çıktı? İki suikast grubu da sonuçta Sithis’e tapıyordu. Böyle olduğu halde, tarihten biri çıkıp, bu varsayımları durdurmalı.

Gece Ana

Gece Ana kimdir, nerden gelmiştir, görevleri nedir, kimse bilmez. Carlovac Townway’in çok iyi araştırıp yazdığı “2920 : İlk Çağın Son Yılı” adlı tarihsel romanda, yazar Gece Ana’yı Morag Tong’un lideri olarak gösterir. Fakat o tarihsel olarak hiçbir zaman Morag Tong’un bir parçası değil, Karanlık Kardeşlik’in parçası olmuştur.

Gece Ana, dostlarım, Mephala’dır. Batının Karanlık Kardeşlik’i, Yargı’nın kurallarına uymayarak, Mephala’ya tapmaya devam etmiştir. Onu adıyla anmasalar da; cinayet, seks ve sırlar daedrası hala onların lideriydi. Ve onlar Mephala’yı bir kenara atan kardeşlerini affetmediler ve affetmeyecekler.

Tong ile Kardeşlik arasındaki savaşın sonunu göremeyip, ikinci çağda kendi sonuyla tanışan ayakkabı tamircisi haklıydı. İmparatorluğun gölgesinde, savaşa odaklanmış bir halde duran Ölümün Kardeşleri, sonsuza kadar öyle duracaklarmış gibi görünüyor.

Share :